1.GÜN : İSTANBUL- HATAY
19.00 Yenibosna Londra Kamping otoparkı (Kültür üniversitesi yanı, Koçtaş karşısı, 20.00 Beşiktaş yıldız camii, 21.00 Kadıköy Tepe Nautilus Otopark, 21.45 Çayırova Mc Donalds, İzmit Halkevi durağı karşısından katılan misafirlerimiz ile birlikte yolculuğumuz başlıyor, Araç içerisinde sizlere sunulacak ikramlar eşliğinde ve rehberimizin bilgilendirme amaçlı yaptığı sohbet ile Düzce üzerinden Bolu’ya ulaşıyor, Tursan tesislerinde dinlenme molası veriyoruz. Sonrasında Ankara-Aksaray-Pozantı üzerinden Hatay’a gece yolculuğumuza devam ediyoruz
2.GÜN : ANTAKYA – MOZAİK MÜZESİ - HARBİYE
02.00 Ankara Söğütözü Ulusoy Tesisleri önünden bizlere katılacak olan konuklarımızı da alıyor ve Aksaray, Pozantı üzerinden Tarsus’a gece yolculuğu yapıyoruz. Sabah Pozantı Pelit dinlenme tesislerinde alınan serbest kahvaltı sonrasında ( Ekstra) İskenderun üzerinden Belen Geçidine tırmanıyoruz. Soğuk Oluk, Amik Ovası ve Amanos Dağları’nın doyumsuz manzarasını izleyerek Antakya’ya ulaşıyoruz. Asi nehrinin üzerine kurulmuş Çan – Ezan ve Hazan sesinin bir birine karıştığı, farklı inanışların bir arada yaşatıldığı şehir aynı zamanda Tarihi değerleri, Künefesi, Mezeleri ve geniş mutfağı ile tanınmaktadır. Suriye dağlarından doğup Saman dağında denize boşalan Asi nehrinin kıyısından yürüyerek Dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesi olan Antakya Mozaik müzesine geliyoruz. Tunusun Bordo kentinden sonra dünyanın en büyük 2. Mozaik Müzesi’dir. Roma ve Bizans döneminde evlerin duvarlarını ve tabanlarını süsleyen mozaiklerin sergilendiği müze gezimiz sırasında dikkati en çok çeken Kem göz mozaiği oluyor. Müze den ayrılarak Uzun çarşıda Peynir alışverişi yapıyoruz. İlk Hıristiyanlık şehitlerinden olan Habibi Neccar Camii gezisi sonrası Dünyanın İlk kilisesi olarak kabul edilen St Pier kilisesine gidiyoruz. Kilise önündeki Antakya Manzarası sizleri büyüleyecek. Gezimizi tamamlayıp Antakya’nın en güzel mesire alanlarından biri olan Harbiye’ye gidiyoruz. Harbiye Mitolojide anlatılanlara göre Apollon ve Defne’nin aşklarının geçtiği yerdir. Şelaleleri ile ünlü Harbiye dünden günümüze Antakya halkının mesire (dinlence) yeri olmuştur. Harbiye’deki gezimizde dağların arasından çıkan şelaleleri görüyor ve akşam saatlerinde otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde (HATAY)
3.GÜN : YESEMEK AÇIK HAVA MÜZESİ – GAZİANTEP – KALE-İ FÜSUN – BEY MAHALLESİ
Sabah otelimizde alacağımız kahvaltı sonrasında Yesemek Açıkhava müzesini ziyaret etmek üzere Islahiye’ye doğru hareket ediyoruz. Yesemek Heykel yapım Atölyesi ilk kez Hitit döneminde I.Şuppilluma zamanında (MÖ1375-1335) işletmeye açılmış ve yöredeki yerli halk Huriler burada çalıştırılmıştır. Hititlerden sonraki dönemlere ait ele geçen heykellerde Asur ve Suriye etkileri de görülmektedir. 1000 den fazla heykelin bulunduğu müze gezimizin ardında Gaziantep’e hareket ediyoruz. Güneydoğunun en gelişmiş kentinde serüvenimiz başlıyor. İlk olarak Şehri kuşbakışı görebileceğimiz Kale-i Füsun olarak da adlandırılan Gaziantep kalesine çıkıyor ve kısa bir fotoğraf molası veriyoruz. Gaziantep’in meşhur yemeklerinin bulunduğu Hummus restauranta gidiyoruz. Menüdeki çeşitlilik karar vermek de sizi biraz zorlayacaktır. Öğle yemeği sonrasında enerji dolu baklavasından tatmayı unutmayın gün bitene kadar enerjiye fazlası ile ihtiyacınız olacaktır. Zeugma antik şehrinden çıkartılan Mozaiklerin sergilendiği Zeugma Mozaik müzesi gezimizi takiben Şahinbey Belediyesi tarafından kurulan Gaziantep Savaş Müzesi, yürekleri yurt sevgisiyle dolu bir avuç Anteplinin inanılmazı efsaneleştirmelerinin en canlı kanıtı olarak zihinlerinizdeki yerini alacak. Müze den ayrılıyor ve Gaziantep’in tarih kokan Bey mahallesine geliyoruz. Büyükşehir belediyesi tarafından restore edilen Mahalle de dar sokaklar arasında yürüyerek kesme taştan yapılmış evleri göreceğiz. Gaziantep gezisinin olmazsa olmazlarından biride çarşılar. Elmacılar Pazarı, Kürkçü han, Eski adıyla Habbap şimdi ise Zincirli Bedesten, Bakırcılar çarşılarında vereceğimiz serbest zamanın ardından tarihi Tahmis kahvehanesinde Menengiç kahvesinin tadına bakıyoruz. Dileyen Misafirlerimiz İmam Çağdaş dan Baklava alabilirler. Günün sonuna gelirken Gaziantep’in ve Doğu’nun en önemli el sanatı olan Sedef işlemeciliğinin yapıldığı Atölye’ye gidiyor ve alışveriş yapabilme imkânı buluyoruz. Gezimiz sonrasında otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde ( GAZİANTEP)
4.GÜN : ADANA - TARSUS – YEDİ UYURLAR – KLEOPATRA KAPISI - MERSİN Sabah otelimizde alacağımız açık büfe kahvaltı sonrasında, Çukurova Yaylasının ortasında yer alan ve Seyhan Nehrinin bereketli sularıyla beslenen şehir Adana’ya hareket. Adana’da gezimize Adana Etnografya Müzesi, Meşhur Taşköprü, Büyük Saat Kulesi, gezileri sonrası Ulu Camii ve Külliyesi, Çarşısı gezilerimiz ardından Seyhan Barajında vereceğimiz mola ardından ilk durağımız Tarsus, Toprağın üstünde bin bir meyve ve sebze göze çarparken, altında ise zengin bir kültür saklanmakta. Tarsus’ta gezimize ilk olarak Tarsus Şelaleleri ile başlıyoruz. Burada verilen serbest zaman ve çay molası ardından, Eshab-ı Keyf Mağarası ile başlıyoruz. Eshab-ı Keyf diye adlandırılan ve kutsal kişiler olarak bilinen, Hıristiyanlarca 7, Müslümanlarca 8 evliya olarak kabul edilen Yemliha, Mekselina, Mislina, Mernuş, Sazenuş, Debernuş ve Kefeştetayuş adındaki yedi genç ve köpekleri Kıtmir’e ait olduğu söylenen ve burada yüzyıllarca uyuduklarına inanılan mağarayı ziyaret ediyoruz. Mağaradaki gezimiz sonrası Tarsus merkeze varıyoruz. Merkezde güzelliğin sembolü Kleopatra Kapısını görüyoruz. Kleopatra Kapısından sonra Hıristiyanlığın yayıcısı olarak kabul edilen St. Paul’un doğduğu şehir olan Tarsus’ta evinden geriye kalan Hıristiyan hacıların ziyaret noktası olan St. Paul Kuyusu’nu ziyaret ediyoruz. Oradan eski Tarsus sokaklarında geziyor ve yılanların şahı Şahmeran’ın efsanesinin geçtiği hamamın yanından geçiyoruz. St. Daniel Peygamberin mezarının olduğuna inanılan kazı alanına gidiyoruz. Oradan Tarsus’un ünlü havuç cezeryelerini aldıktan sonra Satın alınarak restore edilen Nusret Mayın Gemisini geziyoruz. Sonrasında Mersin’e geliyor ve otelimize yerleşiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama.(MERSİN)
5.GÜN :AYA TEKLA MANASTIRI – ASTIM MAĞARASI-CENNET & CEHENNEM OBRUĞU – NARLIKUYU - KANLI DİVANE - ELAUSİA SEBASTE ANTİK KENTİ-KIZ KULESİ
Sabah otelimizde alınan kahvaltı sonrasında Silifke’nin 1,5 km kadar güneyinde bir tepe üzerinde, Hıristiyanlık dönemine ait kutsal bir alan olarak kabul edilen ve St. Paulun öğrencisi de olan Aya Tekla manastırına gidiyoruz. Buradan ayrıldıktan sonra sarkıt ve dikitleriyle ünlü Astım mağarası ile cennet ve cehennem obruklarına ulaşıyoruz. Narlıkuyu da öğle yemeği için vereceğimiz serbest zamanın ardından kaya kabartmaları, helenistik kule, nekropol ve bazilikalar göreceğimiz tarihi kalıntılar arasındadır. Buradan ayrılıyor ve Büyük bir obruğun çevresine kurulmuş olan Kanlı Divane(kanytelis)’ye varıyoruz. Sonrasında yol kenarında amfi tiyatrosu, agorası, nekropol alanıyla göreceğimiz Elausia sebaste antik kentini ziyaret ediyoruz. Burada Agora-Hamam-Lahit mezarlar-Anfi Tiyatro-Yer altı zindanları ve Roma dönemine ait mozaikleri görüyoruz. Ardından Kız kalesinde vereceğimiz fotoğraf molasını takiben Mersin’e geri dönüyor ve otelimize geliyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde (MERSİN)
6.GÜN : KONYA - ALAADDİN TEPESİ - MEVLANA MÜZESİ – ŞEMS-İ TEBRİZİ TÜRBESİ - İSTANBUL
Sabah otelimizde aldığımız kahvaltı sonrasında Toros dağlarını tırmanıyor ve Karaman üzerinden Konya’ya ulaşıyoruz. Alaaddin tepsi, Mevlana Müzesi ve Şems-i tebrizi türbesi gezilerimiz sonrasında Konya’nın nefis etli ekmeğinden tadıyor ve İstanbul’a dönüş yolculuğumuza başlıyoruz. Ankara-Adapazarı-İzmit üzerinden İstanbul’a ulaşıyor ve bir başka ATOLL TURIZM organizasyonunda görüşmek dileğiyle sizlere veda ediyoruz